1 Mayıs 2020 Cuma

Dünya SKAL gününde 28 Nisan 2020 SKAL İstanbul Kulübü,Turizmi Değerlendirdi-Yılmaz Parlar


SKAL İstanbul Turizmi Değerlendirdi 

100'den fazla ülkede 14.000'den fazla üyesi olan SKAL Kulüpleri, 28 Nisan Dünya SKAL gününün 86.ncı kutlaması kapsamında SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, online toplantı gerçekleştirdi.
İstanbul Kulübü üyeleri, COVID-19 pandemi sürecinde dünya çapında kilitlenme ve seyahat kısıtlamaları nedeniyle ağır darbe alan turizm sektörünü değerlendirdi.




28 Nisan 1934’de Paris’te kurulan Seyahat ve Turizm endüstrisinin tüm sektörlerinin profesyonellerini bünyesinde toplayan tek uluslararası organizasyon olan SKAL International’un stanbul kulubün otel, havayolu ve seyahat acentalarını temsilcileri, SKAL İstanbul Kulübü’nün eski başkanları,The Marmara Türkiye Otelleri COO’su Ata Eremoğlu, Emirates Havayolu Türkiye, Bulgaristan ve Romanya Müdürü Bahar Birinci ve Anadol Turizm Pazarlama ve Anlaşmalar Müdürü Patrice Lepkovsk panelde görüş bildirdiler.

SKAL İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Önen, TUROB Başkanı Müberra Eresin, SKAL Istanbul Yönetim Kurulu üyeleri Can Arınel, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, Merve Kadıoğlu Sönmez, Meltem Tepeler ve Seyhan Ayel’in katıldığı toplantıda, Panelde pandemi sürecinde turizm sektöründe yaşananlar ile ilgili önemli bilgileri paylaştılar..

SKAL International Istanbul Başkanı Ayse Önen yaptığı açılış konuşmasında; “Covid-19 salgının etkisini en yoğun hissettirdiği alan  hiç şüphesiz Turizm Endüstrisi. Sektörümüzü sıfır noktasına getiren bu türbülans elbetteki dinecek umudumuzu ve inancımızı yitirmeden , müşterinin tercih ve alışkanlıklarının değişeceğini de göz önünde bulundurararak, bütün enerjimizi yeniyi inşa etmek uzerine odaklanacağız.” dedi.



“Durum 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor”

Ekonominin tüm dünyada durduğunu belirten Patrice Lepkovski, “Bu zor günleri yavaş yavaş sonlandırmamız gerekiyor ancak bu iş bittiğinde direkt turizme başlanması gibi bir durum söz konusu olamaz. Her şeyden önce turisti gönderecek ülkelerin sınırlarını da açmaları gerek. Böyle uzun bir travma yaşadıktan sonra insanlar seyahat etmeden önce ekonomik durumlarını düzeltmek isteyeceklerdir. Bu durum birçok insanı işsiz ve gelirsiz bıraktı.” dedi.

Emirates Türkiye Müdürü Bahar Birinci ise, “Şu an dünyanın içinde bulunduğu ekonomik durum, 2. Dünya Savaşı sonrasındaki duruma benzetiliyor. IATA her hafta, hava yollarının son durumu ile ilgili bir rapor yayınlıyor. Geçen haftaki analizinde 2019 ile mukayese edildiğinde 2020’de hava yollarının gelirinin, 310 milyar $ düşeceği söyleniyor. Yurt içi uçuşlar yavaş yavaş geri gelebilir ama uluslararası daha zor olacak. Çünkü uluslararası uçuşlar tamamen iki ülkenin de sınırlarını açıp açmamasına bağlı.” Şeklinde  açıklamalarda bulundu



“Yeni normallerimiz olacak”

IATA verilerine göre dünyada toparlanma sürecinin bir seneyi bulabileceğinin öngörüldüğünü belirten Ata Eremsoy, “Mümkün olduğunca çok sayıda arkadaşımızı işte tutmaya gayret göstereceğiz. Kimseyi işsiz bırakmamak ilk hedefimiz. Bu süreçten sonra artık otelcilikte “yeni normallerimiz” olacak. Yönlendirmeler değişecek, sosyal mesafe uygulanacak, termal kameralar gelecek. Hijyen kurallarında yeni standartlar belirlenecek, bunları uygulamayan oteller tercih edilmeyecek.” Sözleriyle otellere gönderme yaptı.

Yurt dışı pazarlardan gelen verilerin de ışığında yeni dönem için gerekli hijyen sertifikasyon çalışmasının detayları için çok yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyleyen TUROB Başkanı Müberra Eresin, “Normalleşmenin ne zaman başlayacağını ve tam anlamıyla normalleşme sürecinin ne kadar zaman alacağını tahmin edebilmek maalesef şu anda mümkün değil. Bu süreci salgının gidişatı ve kontrol altına alınması belirleyecektir. Ancak sektörümüz adına iyimser olmak zorundayız ve tüm çabalarımız iyimser tabloya göre devam ediyor. Haziran ayı ortalarından itibaren normalleşme yolunda ilk adımların geleceğini umut ediyoruz.”  Diyerek umutlu olduğunu vurguladı
Ailece seyahatlerde acentelere ihtiyaç duyulacak

Acenteler ve turizm sektöründeki online platformların durumunu değerlendiren Patrice Lepkovski, insanların değişen satın alma alışkanlıklarına dikkat çekerek, “Ailece seyahat etmek isteyenlerin acentelere daha çok ihtiyaç duyacaklarını hissdiyorum. Bu süreçte insanlar kişiye özel seyahat isteyeceklerdir.” Yeni trend belirledi

Türkiye turizmine baktığımızda en fazla Almanya ve Rusya’dan gelen turistlerin durumu göz önünde tutulduğunda İş yapma zorluğu, belirsizlik ön planda.
Almanya’nın turizm sektörüne darbesi dünya çapındaki seyahatlere karşı uyarısı 14 Haziran'a kadar uzatılması.
Dışişleri Bakanları Almanya'nın salgına karşı mücadelesinin "Kaygısız seyahat önerebileceği" bir aşamada olmadığını söylemişti. Ekonomileri bu yıl rekor düzeyde % 6,3 daralabileceği konusunda uyarmıştı.Tarihinin en kötü resesyonunu yaşayacaklarını bildirdiler.
Turizm AB'nin ekonomik çıktısının % 10'unu oluşturuyor ve 27 üye ülke şimdi hem kendi ülkelerinde hem de ötesinde kamu hareketlerine nasıl devam edileceğine karar vermek zorundalar.
Rus turistlere bakdığımızda; İtalya, Türkiye ve Çin Rusya'nın en popüler üç turistik bölgesi.
Rus Tur Operatörleri Birliği hükümete verdiği açık mektup, Tur satışlarının kısıtlanması ve halihazırda satılan turlar için para iade etme ihtiyacı nedeniyle zarar gören Rusya'daki turizm endüstrisinin istikrarına yönelik içeriyordu.

TÜRSAB Başkanı Firuz B. Bağlıkaya, Rusya’ya ve ülkemizde görev yapan 101 ülkenin büyükelçi ve başkonsolosları ile Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), Dünya Ticaret ve Turizm Konseyi (WTTC), Avrupa Tur Operatörleri ve Seyahat Acentaları Birliği (ECTAA) ve diğer yabancı seyahat acentaları birliklerine pandemi süreci ve sonrasına birlik, beraberlik ve temennileri içeren mektup göndermişti.

Birleşmiş Milletlere göre Turizm için zor zamanlar, ancak BM seyahat organizasyonu tatil trafiğinin geri döneceğini tahmin ediyor
BM kurumlarıyla işbirliği yapan Dünya Seyahat Örgütü'nün ( UNWTO ) görüşü Turizm COVID-19 tarafından durma noktasına gelmiş olabilir, ancak küresel GSYİH'nın yüzde 10'unu oluşturan sektör, pandemi ortaya çıktıktan sonra küresel ekonomiyi yeniden ayağa kaldırmaya yardımcı olacak benzersiz bir konumda bulunuyor. Sürdürülebilir ekonomik büyüme alanlarında kaydedilen ilerlemeler geri alınabilir.”

UNWTO turizm endüstrisi ve sektörün daha geniş toparlanma planlarına ve eylemlerine dahil edilmesi için finansal ve politik destek çağrısında bulunuyor.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Nisan 2020 Cumartesi

SEKTÖRÜMÜZÜ AYAKTA TUTMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ-YILMAZ PARLAR


SEKTÖRÜMÜZÜ AYAKTA TUTMAK İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ

İnsanlığın, tarihe geçecek büyük bir sıkıntıyla baş etmeye çalıştığı bu dönemde;  bizler de önce sağlığımızı sonra da işimizi korumak, bu hengâmeden sağ salim çıkmak için çalışıp çabalıyoruz.
Hedefimiz, sağlıklı günlere ulaşıldığında, işimize kaldığımız yerden devam edebilmektir. Bu kadar masum ve makul bir hedefe bile kolay ulaşılamayacağının bilincindeyiz.
Sağlıklı ve güçlü ekonomi için turizmin ve turizmin lokomotifi olan seyahat acentalarının, yani mesleğimizin,  ülkemizin geleceğinde önemli bir yer tutacağını görüyoruz.



İstihdamı hızlıca harekete geçirebilmek, bankacılık sisteminde hareketi sağlamak, turizm tesislerini bir an önce açabilmek, turizmin doğrudan etkilediği elliden fazla sektöre hayat vermek; öncelikle seyahat acentalarının etkin ve verimli çalışabilmesine bağlıdır.
Seyahat acentaları olmadan ne tesisler dolar ne de havaalanları… Bu gerçeğin görülmesini ve gereken desteğin verilmesini sağlamak, en önemli, hatta tek hedefimiz…
TÜRSAB olarak, Birliğimize, Vakfımıza ve yönetim görevi üstlenen bizlere yönelik güçsüzleştirme çabaları karşısında tepkimizi daha şiddetli ortaya koymak yerine  bu can pazarı dönemde ülkemizi ve mesleğimizi geleceğe taşıyacak konularla ilgilenmeyi daha doğru buluyoruz.
Bu nedenle hepimizin büyük sıkıntılarla boğuştuğu bu günlerde herkesin; tüm kurumların ve kişilerin, emek ve gayretlerini kişisel çıkar, duygu ve hedeflerden ziyade seyahat acentalarının ve mesleğimizin ayakta kalması yolunda harcaması gerektiğini düşünüyoruz.
Biliyoruz, mal ve hizmet piyasalarına sağlanan; kısa dönem çalışma ödeneği, SGK ve vergi benzeri yükümlülüklerde öteleme, KGF kapsamında kredi, kısa dönem çalışma gibi genel destekler, çok değerli olmakla birlikte, ağırlıklı olarak küçük ve orta ölçekli işletmeler olan seyahat acentaları için yeterli olamamaktadır. Ancak, devletimizin mali olarak daha fazla bir destek verememesi halinde bile yapılabilecek işler olduğunu düşünüyoruz.
Bu nedenle taleplerimizi devletimize mali yük getirmeyen hususlarla ilgili de, seslendirmeyi doğru buluyoruz.
Bu kapsamda hazırladığımız ve ilgili makamlara ulaştırdığımız çalışmalarımızı, sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Seyahat acentalarının 2020 yıllık aidatlarının ödenmemesi;
Seyahat acentası işletme belgelerinin devrinin mümkün olması ve işletme rehni ile kredi imkanı.
Tüketici iptallerindeki gayrı adil uygulama ve düzenlemelerin değiştirilmesi.
Havayolu, otel gibi işletmelerle olan sözleşmelerin kriz dönemine uygun hükümlere tabi olmasının sağlanması.
Krizin süresini uzatmamak, her şeyin daha kısa sürede normale dönmesini sağlamak için pazarlama teşvik ve desteklerinin verilmesi
Bu taleplerin bir kısmı kısa sürede halledilebilecek niteliktedir.
TÜRSAB olarak bu taleplerimizi ilettiğimiz kurumlara bu konulardaki tüm çalışmalarımızı aktardık. Sizlere taleplerimiz ile ilgili detayları vermeye devam edeceğim.  Gün uyumadan, yorulmadan çalışma günüdür. Hepinize sevgi ve saygı ile selamlıyorum.
yilmazparlar@yahoo.com

1 Nisan 2020 Çarşamba

EGD-Enerjini Güneşten Al, Çevreni Temiz Tut-Yılmaz Parlar


Güneşe Yatırım Gezegeni Kurtarır


Enerji tüketimi insanlığın varlığı için bir ön koşuldur. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamak, süreyi artırmak ve yaşam koşullarını iyileştirmek için tüketim için mevcut enerjinin bulunması her zaman gerekli olmuştur. Medeniyet tarihi, enerjiyi dönüştürmek, yeni kaynaklarına hakim olmak ve nihayetinde enerji tüketimini arttırmak için yeni yöntemlerin buluş tarihidir. 

Güneş enerjisine geçiş enerji maliyetlerinde kilitlenen enerji üretiminin en iyi yoludur. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü MIT fizik profesörüne göre;  Güneş, dünyanın en bol enerji kaynağıdır ve saniyede 173.000 terawat (trilyon watt) güneş enerjisi üretmektedir. Bu, dünyanın toplam birleşik enerji kullanımının 10.000 katından fazladır ve tekrar tekrar kullanılabilir.  Bu enerji tamamen yenilenebilir. 

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneği EGD Medya üzerine düşen görevle Güneş enerjisi yatırımına dikkat çekmek farkındalık yaratmak adına, yıllardır sürdürdüğü ısınma kurultayı çalışmaların paralelinde  “Enerjini Güneşten Al, Çevreni Temiz Tut” Başlıklı panel gerçekleştirdi.

Solar İstanbul Güneş Enerjisi, Enerji Depolama, Elektrikli Ulaşım ve Dijitalleşme Fuarı ve Konferansı kapsamında 12 Mart 2020 Perşembe günü İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen panelin moderatörlüğünü Ekonomi Gazetecileri Derneği Yönetim kurul Başkanı Celal Toprak üstlendi. 


GENSED Güneş Enerjisi Sanayicileri Derneği Başkanı Halil Demirdağ, Shura Enerji Dönüşümü Merkezi/ Enerji Sistem Analisti Hasan Aksoy Ekonomist Dergisi Haber Müdürü Talip Yılmaz, Sabah gazetesi enerji editörü Barış Ergin’in panelist olduğu EGD Kurultayına çok sayıda Enerji örgüt temsilcileri, Fuar Katılımcı firma sahipleri, Akademisyenler ve ekonomi yazarlar katıldılar.


Oldukca Hiperaktif geçen verimli toplantıda, EGD Başkanı Celal Toprak Güneş enerjisinin sera gazı ve CO2 emisyonlarını azaltacağını, temiz çevre için yenilebilir enerji Solar sistemin faydalarını ana maddeler altında sıraladıkdan sonra, her zaman kendi elektriğimizi,  yapabileceğimizi, bu da yerel şebekeden enerji satın almak zorunda olmayacağımızı vurguladı. Güneş enerjisi kurmak daha temiz ve teknoloji artıkca daha az maliyetle yatırımların artacağının altını çizdi.






GENSED Başkanı Halil Demirdağ “Güneşe yatırımın çevreye ve cari açığa iyilik olabileceğini dile getirdi. Sabah gazetesi enerji editörü Barış Ergin rakamsal olarak belirdiği çeşitli enerji birimlerin güneş enerjisine olan yatırımın gelindiği noktayı slaytlarla sunumunu gerçekleştirdi
Ekonomist Dergisi Haber Müdürü Talip Yılmaz güneşe yatırımın finansmanı konusunda bilgilerini sundu. Shura Enerji Dönüşümü Merkezi/ Enerji Sistem Analisti Hasan Aksoy Enerji depolama ile ilgili sistemleri hakkında bilgileri paylaştı.




Toplantıda soru cevap kısmında; Antalya’da Şubat 2020’de  gerçekleştirilen Enerji Fuarını organize eden ANFAŞ Yönetim Kurul Başkanı Ali Bıdı Almanya örneklemeleri ile katkıda bulundu.







EGD’nin yatırıma dikkat çekmek istediği yenilebilir enerjilerden Solar sistemin ana madde faydalarına göz atdığımızda;  Güneş su kirliliğini azatlığını görürüz. Güneşin en büyük çevresel avantajlarından biridir.  Güneş enerjisiyle, yerel su kaynakları için neredeyse hiçbir risk yoktur ve bunların çalışması tarım, içme sistemleri ve diğer hayati su ihtiyaçları ile rekabet ederek yerel tedarikleri zorlamaz.



Güneş enerji sonlu kaynaklar üzerindeki baskıyı azaltır fosil yakıtlar kirli ve tamamen yenilenemez. Bir noktada, basitçe yok olacaklar ya da onları bulma ve çıkarma maliyeti, Nüfusumuz için çok pahalı olacak. Güneşe yönelirsek, azalan kaynakların gerçekliğine karşı korunmanın en iyi yoludur.





Aynı zamanda gezegeni kurtarmak ve değişimi korumak olacakdır. Aslında, aktif olduğu andan itibaren maddi tasarruf sağlarken çevre üzerinde anında ve ölçülebilir bir etkisi olacak

Atmosferi oksijen tüketimi, gaz emisyonları, nem ve partikül madde, hidrosferi su tüketimi, yapay rezervuarların oluşturulması, kirli ve ısıtılmış suyun deşarjı, sıvı atık) ve litosferi fosil yakıtların tüketimi, peyzaj değişiklikleri, toksik emisyonlar etkiler.




Güneş panelleri susuz enerji ya da ekosistem üzerinde olumsuz bir etki yaratır.

Güneş aynı zamanda fosil yakıtlar gibi yenilenemeyen enerji kaynaklarına bağımlılığımızı azaltmamıza yardımcı olabilir.  Her şeyden önce, yenilenemeyen bu enerji kaynakları hava kalitemizi olumsuz yönde etkileyen birçok kirletici yaratır. İkincisi, sonunda tükeneceklerdir.  Yenilenebilir enerjiye geçişi ne kadar erken ve tam olarak yaparsak, hem çevre hem de türümüz için daha iyi olur.

yilmazparlar@yahoo.com

deneme